Değerli Kardeşlerim:
Hicri yılbaşına 25 Ekim Cumartesi günü girdik.
Hicri takvim Efendimiz (sav)’in Mekke’den Medine’ye hicretini başlangıç olarak almaktadır. “Cumartesi 1 Muharrem 1436. hicri yılıdır. Efendimizin Mekke’den Medine’ye hicreti esas alınarak Hz. Ömer döneminde hicri takvim uygulaması başlamış ve Muharrem Ayının özelliklerinden dolayı Muharrem Ayı hicri birinci ay olarak kabul edilmiştir”. Hicri takvime göre ayların isim ve sıralanışı; Muharrem - Safer - Rebiülevvel - Rebiülâhir - Cemaziyelevvel - Cemaziyelâhir - Receb - Şaban - Ramazan - Şevval - Zilkade – Zilhicce şeklindedir. İçine girdiğimiz Muharrem ayı bir çok olaya da şahitlik etmiştir. Onlardan birkaçını hatırlayacak olursak;
-Adem (as) tövbesi bu ayda kabul olunmuş,
- Davud (as) tövbesi kabul edilmiş,
-Eyyüb (as) bu ayda hastalıklarından şifa bulmuş,
-Süleyman (as) mülk (hükümranlık) verilmiş,
-Yunus (as) balığın karnından kurtulmuş,
-İsa (as) bu ayda doğmuş ve Yahudilerin şerrinden bu ayda semaya yükseltilerek kurtulmuş,
-Hz. Muhammed(s.a.v.)’in geçmiş ve gelecek bütün günahlarının affedileceğine dair kendisine Allah tarafından teminatı,
-Hüseyin'in bugünde şehit edilmesi gibi daha birçok olay bu ayda vuku bulmuştur. Ayrıca Muharrem ayının 10. Gününe de AŞERE (Arapçada 10 demektir)’den gelen Aşure günü denmektedir. Bu günü bir öncesi veya bir sonrası ile beraber oruç tutmak sünnettir.
Tirmizi'de geçen bir hadis-i şerifte Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:
"Aşûre Günü'nde tutulan orucun Allah katında, o günden önceki bir senenin günahlarına keffaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum." Bunun yanı sıra; "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur" hadis-i şerifi ise, bu günlerde tutulan orucun faziletini ifade etmektedir. Yüce Rabbim yaptığımız ve yapacağımız ibadetlerimizi kabul eylesin. (Amin).